Eşitsizliklerin, ayrımcılığın, şiddet ve sömürünün engellenmesi ve tüm insanlığın bunlara karşı korunmasına dair küresel ve ulusal bağlamda yükümlülüklerin tanımlanması ve sistemlerin kurulması çağlar boyunca insanların, kurumların ve devletlerin amacı olmuştur. Zamanla bireylerin tipik özellikleri ve farklılıkları nedeniyle özgün standartlara ve sorumluluklara duyulan ihtiyaç da ortaya çıkmıştır. 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi bu bağlamda çığır açan uluslararası bir belgedir. Ne var ki; çocukların hak ve özgürlüklerinin temini ve korunmasının yetişkinlerden daha özel olarak ele alınmaları gerekliliği, çocuklara özgü ayrı kavramsallaştırma ve bir belge hazırlama çalışmalarını başlatmıştır. Sonuçta 20 Kasım 1989’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Çocuk Haklarına dair Sözleşme’sini oy birliği ile kabul etmiştir. Böylece dünyanın her yerindeki çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım dahil, sahip oldukları tüm hakları tanınarak, güvence altına alınması için devletlere yükümlülükler ve görevler verilmiştir.
Sosyal kalkınma alanında hak temelli çalışmalar yapan Kalkınma Atölyesi Kooperatifi ilke ve değerleri çerçevesinde, Çocuk Hakları Atölyesi birinci maddesi “18 yaşına kadar her insan çocuk sayılır” diyen Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme’sinin rehberliğinde Türkiye’de çocuk haklarının ihlali ve çocuğa karşı şiddeti önlemek için çalışmalar yürütmeyi hedeflemektedir.